Meslek hayatımın en anlamlı duraklarından biri olan Bakü’den, heybemde harika anılar ve tamamlanmış bir görevin huzuruyla döndüm. Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti arasındaki o sarsılmaz “Tek Millet, İki Devlet” şiarını, bu kez kütüphanecilik ve teknoloji alanında somut bir iş birliğine dönüştürmek nasip oldu.
3-13 Aralık 2025 tarihleri arasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı teknik heyeti olarak Azerbaycan Kültür Bakanlığı’na bağlı kütüphanelerde kullanılan Koha Kütüphane Otomasyon Sistemi‘nin modernizasyonu için yoğun bir çalışma kampına girdik.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü olarak, Azerbaycan Milli Kütüphanesi ile süregelen iş birliğimizi bu kez “teknoloji” boyutuna taşıdık. . Ekip arkadaşlarım Ferhat Öztürk ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nden Muhittin Enes Kale ile birlikte, yaklaşık 10 gün süren yoğun bir teknik kamp süreci yaşadık.
Neden Oradaydık?
Kütüphaneler, bir milletin hafızasıdır. Bu hafızanın dijital dünyada doğru, hızlı ve güvenli bir şekilde korunması ise günümüzün en büyük sorumluluğu. Bakü’deki görevimiz, mevcut otomasyon altyapısını sadece “çalışır” halde tutmak değil; onu uluslararası standartlara taşıyarak sürdürülebilir kılmaktı.
Sahada Neler Yaptık?
Ekibimizle birlikte sistemin derinliklerine inerek, kütüphaneci dostlarımızın ve okuyucuların hayatını kolaylaştıracak kritik dokunuşlar yaptık:
- Yerelleştirme (Lokalizasyon): Koha’nın dilini ve arayüzünü, Azerbaycanlı kütüphaneci meslektaşlarımızın kullanım alışkanlıklarına ve terminolojisine tam uyumlu hale getirdik.
- Raporlama: Yönetimin ve kütüphanecilerin ihtiyaç duyduğu verileri çekebilmeleri için özel SQL sorguları yazarak sisteme yeni raporlama modülleri ekledik.
- İyileştirme: Sistemin performansını artıracak yazılımsal dokunuşlar yaptık.
Şeffaflık ve Kurumsal Hafıza
Bizim için teknik başarı kadar önemli bir diğer husus da “kurumsal hafıza”ydı. Yaptığımız her bir kodlamayı, uyguladığımız her metodolojiyi ve sağladığımız teknik kazanımları, şeffaflık ilkesi gereği ayrı başlıklar halinde raporladık. Görev sonunda, bu detaylı teknik raporları ve dokümantasyonları Azerbaycanlı yetkililere teslim ederek, sistemin bizden sonra da sorunsuz yönetilebilmesini garanti altına aldık.
Bu süreçte gösterdikleri misafirperverlik ve profesyonel iş birliği için Azerbaycan Kültür Bakanlığı yetkililerine ve değerli meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Teknoloji evrenseldir; ancak onu kardeşlikle harmanladığınızda ortaya çıkan sonuç paha biçilemez oluyor.
Bu çalışma, açık kaynak kodlu sistemlerin (Open Source) ülkeler arası iş birliğinde ne kadar güçlü bir araç olabileceğinin en güzel kanıtı oldu.
Sadece Milli Kütüphane değil; Respublika Uşaq, Respublika Gənclər kütüphaneleri ve Bakü’deki MKS çalışanlarıyla da bir araya gelerek tecrübe paylaşımında bulunduk.
Teknik süreçler bir yana, bu seyahatin en güzel tarafı şüphesiz gördüğümüz ilgiydi. Başta Azerbaycan Milli Kütüphanesi Müdürü Prof. Dr. Kərim Tahirov olmak üzere, teknik vizyonumuza güvenen ve iş birliği yapan tüm Azerbaycanlı meslektaşlarıma teşekkür ederim. Tüm kütüphane personelinin misafirperverliği, bize kendimizi Ankara’da, kendi ofisimizde hissettirdi.
Teknoloji evrenseldir ama onu kardeşlikle harmanladığınızda ortaya çıkan sonuç çok daha kıymetli oluyor. Güçlü kütüphanelerin güçlü toplumlar inşa ettiğine inanarak, Azerbaycan’daki meslektaşlarıma yeni sistemlerinde başarılar diliyorum.